1998 yılında ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden şeref listesinde mezun olmuş, akademik çalışmalarına devam ederek yine aynı bölümde yüksek lisans yapmıştır. Daha sonra İşletme Yüksek Lisans, İşletme Doktora derecelerini almış ve 2012 yılında Yönetim Bilişim Sistemleri alanında doçent olmuştur. 17 yıldır profesyonel yıl iş hayatında bulunan Dr. Özbilgin, Aselsan, İş Net, SPK gibi önemli özel ve kamu kuruluşlarında Bilişim Teknolojileri ve İş Geliştirme alanlarında önemli görevler yapmış, 2013 yılında akademik dünyaya gemiş ve Türk Hava Kurumu Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümüne Doçent atanarak Bölüm Başkanlığı, Enstitü Müdürü gibi gibi üst düzeyde idari görevleri yerine getirmiştir.
Özbilgin bu görevlerinin yanı sıra birçok önemli çalışma grupları ile sivil toplum kuruluşlarında sorumluluklar almıştır. ISACA Başkanı, Türkiye Bilişim Derneği YK Üyeliği, ISSA YK Üyeliği gibi görevlerde bulunmuş, ulusal ve uluslararası kuruluşlarda Kamu ilişkilerini yürütmüş ve Türkiye’yi temsil etmiştir. Kendi alanında Türkiye’de ilk ve tek olan konferansların oluşmasında görev almış, bu etkinliklere Başkanlık etmiştir.
Birçok ulusal ve uluslararası projeler yürüten Özbilgin, aynı zamanda ulusal ve uluslararası çeşitli kuruluşlara danışmanlık görevlerinde bulunmaktadır. Kendisi özellikle yönetim bilişim sistemleri, siber güvenlik, BT denetimi, e-devlet ve e-dönüşüm gibi konularda çalışmakta olup, birçok ulusal ve uluslararası etkinliklerde konuşmalar yapmış, yayınlar hazırlamıştır.
Uluslararası yayımlanan birçok rapor büyümenin yolu için dört ana trendi gözler önüne seriyor: Bulut bilişim, mobilite, güvenlik ve büyük veri… Bu ayki sayımızda geleceği şekillendirecek bu konulardan büyük veri ve güvenliğini ele aldık...
Yazıma değerli Hocamız Prof.Dr.Haldun Akpınar’ın “Büyük Veri Yolculuğu” başlıklı sunumundaki güzel bir sözü ile başlamak istiyorum: “Ben veriyim…Yani siz bana büyük demeden önce de büyüktüm ben...” Aslında Hocamız çok güzel bir vurgu yaparak verinin aslında hep değerli ve büyük olduğunu bizlere hatırlatıyor. Her zaman veriye dayalı yönetilen şirketler büyüyor, veriye dayalı alınan kararlar farklılık yaratıyor… Yani veri hep büyüktü, hep güçlüydü…
Peki ne oldu da veri büyük veri oldu?
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki 2020 yılına kadar, verinin küresel hacmi inanılmaz boyutlara gelecek. Şu andan itibaren 2020 yılına kadar, dijital evren her iki yılda bir, yaklaşık iki katına çıkıyor. Örneğin; Twitter her gün ortalama 7 TB, Facebook 10 TB veri saklıyor. Elimizde hem saklamaktan vazgeçemediğimiz hem de yönetmekte zorlandığımız büyük bir veri var… Yani veri artıyor, hızlanıyor, karmaşıklaşıyor, çeşitleniyor… Böyle olunca da veri “büyük veriye” dönüşüyor.
Veriyi büyük yapan 5 unsur var…
Büyük veri oluşumunda İngilizce karşılıklarından ötürü 5V (Variety, Velocity, Volume, Verification, Value) olarak adlandırılan bileşenler bulunuyor. Üretilen verinin %80’ i yapısal veri değildir. Her veri kaynağının ürettiği veri çeşitlilikler içeriyor. Verinin üretilme ve dağıtılma hızı çok yüksek. Google’da her gün 5 milyar arama yapılıyor, günde 500 milyon tweet atılıyor, ayda 4 milyar video sadece youtube’dan izleniyor. Verinin miktarı, hacmiinanılmaz boyutlara ulaşıyor. Bu bilgi yoğunluğu içinde verinin doğru, güvenilir olması da bir diğer bileşen... Elbette en önemlisi verinin değer yaratması… Kurum için değer yaratan, doğru kararların verilmesini sağlatan, katma değer yaratan bir büyük veri…
Güvenlik ve mahremiyet çok kritik…
Bu büyüyen verinin güvenli bir şekilde yönetilmesi öncelik haline geldi. Veri sızıntısı, siber ataklar ve dolandırıcılık olayları gün geçtikçe artış gösteriyor. Gelişmiş tehditlere ve saldırılara maruz kalan organizasyonların büyük veri güvenliği ve mahremiyeti çözümlerine yatırım yapmaları her zamankinden daha çok hayati önem taşıyor. Büyük miktarlardaki veri, güvenlik önlemlerini ve güvenlik politikalarının yeniden tanımlanması zorunluluğunu da beraberinde getiriyor… Yazımın başında belirttiğim gibi geleceği şekillendirecek unsurlardan büyük veri ve güvenliği her kurumun öncelikli alanlarına girecek… Güvenli bir şekilde yönettiğimiz büyük veriden büyük fırsatlar sağlayacağımız kesin…
Büyük Veri: Fırsat ve Zorluklarıyla
1998 yılında ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği Bölümü’nden şeref listesinde mezun olmuş, akademik çalışmalarına devam ederek yine aynı bölümde yüksek lisans yapmıştır. Daha sonra İşletme Yüksek Lisans, İşletme Doktora derecelerini almış ve 2012 yılında Yönetim Bilişim Sistemleri alanında doçent olmuştur. 17 yıldır profesyonel yıl iş hayatında bulunan Dr. Özbilgin, Aselsan, İş Net, SPK gibi önemli özel ve kamu kuruluşlarında Bilişim Teknolojileri ve İş Geliştirme alanlarında önemli görevler yapmış, 2013 yılında akademik dünyaya gemiş ve Türk Hava Kurumu Üniversitesi Bilgisayar Mühendisliği Bölümüne Doçent atanarak Bölüm Başkanlığı, Enstitü Müdürü gibi gibi üst düzeyde idari görevleri yerine getirmiştir.
Özbilgin bu görevlerinin yanı sıra birçok önemli çalışma grupları ile sivil toplum kuruluşlarında sorumluluklar almıştır. ISACA Başkanı, Türkiye Bilişim Derneği YK Üyeliği, ISSA YK Üyeliği gibi görevlerde bulunmuş, ulusal ve uluslararası kuruluşlarda Kamu ilişkilerini yürütmüş ve Türkiye’yi temsil etmiştir. Kendi alanında Türkiye’de ilk ve tek olan konferansların oluşmasında görev almış, bu etkinliklere Başkanlık etmiştir.
Birçok ulusal ve uluslararası projeler yürüten Özbilgin, aynı zamanda ulusal ve uluslararası çeşitli kuruluşlara danışmanlık görevlerinde bulunmaktadır. Kendisi özellikle yönetim bilişim sistemleri, siber güvenlik, BT denetimi, e-devlet ve e-dönüşüm gibi konularda çalışmakta olup, birçok ulusal ve uluslararası etkinliklerde konuşmalar yapmış, yayınlar hazırlamıştır.
Uluslararası yayımlanan birçok rapor büyümenin yolu için dört ana trendi gözler önüne seriyor: Bulut bilişim, mobilite, güvenlik ve büyük veri… Bu ayki sayımızda geleceği şekillendirecek bu konulardan büyük veri ve güvenliğini ele aldık...
Yazıma değerli Hocamız Prof.Dr.Haldun Akpınar’ın “Büyük Veri Yolculuğu” başlıklı sunumundaki güzel bir sözü ile başlamak istiyorum: “Ben veriyim…Yani siz bana büyük demeden önce de büyüktüm ben...” Aslında Hocamız çok güzel bir vurgu yaparak verinin aslında hep değerli ve büyük olduğunu bizlere hatırlatıyor. Her zaman veriye dayalı yönetilen şirketler büyüyor, veriye dayalı alınan kararlar farklılık yaratıyor… Yani veri hep büyüktü, hep güçlüydü…
Peki ne oldu da veri büyük veri oldu?
Yapılan araştırmalar gösteriyor ki 2020 yılına kadar, verinin küresel hacmi inanılmaz boyutlara gelecek. Şu andan itibaren 2020 yılına kadar, dijital evren her iki yılda bir, yaklaşık iki katına çıkıyor. Örneğin; Twitter her gün ortalama 7 TB, Facebook 10 TB veri saklıyor. Elimizde hem saklamaktan vazgeçemediğimiz hem de yönetmekte zorlandığımız büyük bir veri var… Yani veri artıyor, hızlanıyor, karmaşıklaşıyor, çeşitleniyor… Böyle olunca da veri “büyük veriye” dönüşüyor.
Veriyi büyük yapan 5 unsur var…
Büyük veri oluşumunda İngilizce karşılıklarından ötürü 5V (Variety, Velocity, Volume, Verification, Value) olarak adlandırılan bileşenler bulunuyor. Üretilen verinin %80’ i yapısal veri değildir. Her veri kaynağının ürettiği veri çeşitlilikler içeriyor. Verinin üretilme ve dağıtılma hızı çok yüksek. Google’da her gün 5 milyar arama yapılıyor, günde 500 milyon tweet atılıyor, ayda 4 milyar video sadece youtube’dan izleniyor. Verinin miktarı, hacmiinanılmaz boyutlara ulaşıyor. Bu bilgi yoğunluğu içinde verinin doğru, güvenilir olması da bir diğer bileşen... Elbette en önemlisi verinin değer yaratması… Kurum için değer yaratan, doğru kararların verilmesini sağlatan, katma değer yaratan bir büyük veri…
Güvenlik ve mahremiyet çok kritik…
Bu büyüyen verinin güvenli bir şekilde yönetilmesi öncelik haline geldi. Veri sızıntısı, siber ataklar ve dolandırıcılık olayları gün geçtikçe artış gösteriyor. Gelişmiş tehditlere ve saldırılara maruz kalan organizasyonların büyük veri güvenliği ve mahremiyeti çözümlerine yatırım yapmaları her zamankinden daha çok hayati önem taşıyor. Büyük miktarlardaki veri, güvenlik önlemlerini ve güvenlik politikalarının yeniden tanımlanması zorunluluğunu da beraberinde getiriyor…
Yazımın başında belirttiğim gibi geleceği şekillendirecek unsurlardan büyük veri ve güvenliği her kurumun öncelikli alanlarına girecek… Güvenli bir şekilde yönettiğimiz büyük veriden büyük fırsatlar sağlayacağımız kesin…
Güvenli günler diliyorum.